Tekstil Teknik Dergisi Tekstil Haberleri, Tekstil Sektörü, Tekstil Teknik
Related Articles
Otomobillerde sürdürülebilir malzemelerin artan kullanımı otomotiv üreticileri için rekabetçi koşullar meydana getiriyor.
Sürdürülebilirlik otomotiv endüstrisinde de dikkate alınmaya başlanan küresel bir mega trend haline geldi. Araç üreticileri giderek artan bir hızda sentetik ve doğal lif karışımlarını kullanmaya başladı. Sürdürülebilirlik faaliyetlerine ve yenilenebilir kaynakların kullanımına ek olarak, üreticiler alternatif malzemelere yöneliyorlar. Çeşitli malzeme kombinasyonları kullanmak suretiyle taşıt ağırlıklarını azaltıyorlar. Sisal, hindistan cevizi veya keten gibi doğal malzemeler artık sadece görünmeyen fonksiyonel bileşenlerde kullanılmıyor. Söz konusu malzemeler, artık araç iç yüzeyi gibi görünür alanlarda da kullanılıyor böylece sürücü için sürdürülebilirliği direk hissedilen bir deneyim haline getiriyor. Malzemelerden beklenen gereksinimler oldukça fazla. Sürekli değişen sıcaklık ve nem koşullarına rağmen mikroorganizmaların yerleşmemesi gerekiyor. Aksi halde küf noktacıklarının oluşması söz konusu oluyor bu durum da araç içersinde istenmeyen kokuların oluşmasına sebebiyet veriyor. Mikroorganizmalara karşı direncin aracın tüm yaşam ömrü boyunca garantilenmesi gerekiyor. Diğer taraftan aracın ömrünün dolmasının ardından, çevresel korunum gereklerini yerine getirmek adına iç yüzey dolguları ve bağlanmış parçaların herhangi bir artık bırakmayacak şekilde hızlı bozunmasına odaklanılıyor. Dengeleme noktasını yönetebilmek için (kokulardan kaçınarak malzemeyi korumak ve biyobozunurluğu sağlamak için), malzeme özelliklerinin detaylı bir şekilde analiz edilerek optimize edilmesi gerekiyor. Alerji sorunu olan kişi sayısının artması da araç üreticileri ve tedarikçileri için başka bir rekabetçi durum ortaya çıkarıyor. Çok sayıda otomotiv üreticisi, plastik, boya ve doğal malzemeler ve verniğin herhangi bir sağlık problemine yol açmamasını sağlamaya ve “alerji yapmayan iç yüzey döşemeleri” yapmaya çalışıyorlar.
Bilim adamları aşındırıcı küf tarafından zarar verilen test numunelerinin simülasyonu için realistik modeller kullanıyor. Malzemeler daha sonra lif hasarı için analiz ediliyor. Otomotiv endüstrisinin küreselleşmesi sebebiyle uzmanlar sadece Orta Avrupa’da bulunan mikroorganizmaları kullanmıyor; dünyada yer alan çeşitli küf portfolyolarından da yararlanıyorlar. Toprağa gömme testi malzemenin ürün ömrü sonunda çürüyüp çürümeyeceğini belirlemek için kullanılıyor. Bu test, numunenin standartlaştırılmış koşullar altında biyolojik olarak aktif toprağa gömülmesini gerektiriyor. Toprak bakteri ve mantarlar için ideal bir çevre oluşturuyor. Malzeme farklı zaman aralıklarında analiz ediliyor ve yeni koşullar ile karşılaştırılıyor. Böylece degradasyon işlemi hakkında bilgi ediniliyor.
Duyumsal laboratuar, koku oluşumunu tekrarlanabilir olarak sayısallaştırıyor ve Malzeme içsel bir kokuya sahip midir? Kötü kokular tekstiller üzerinde yerleşen mikroorganizmalardan mi kaynaklanmaktadır? gibi çok sayıda soruya cevap veriyor. Özel olarak yetiştirilmiş test özneleri, özel test tertibatında çok ince koku farklılıklarının tespit edilmesini sağlıyor. Sonuçlar daha sonra özel bir yazılım yardımıyla hesaplanıyor. Peki ya “alerji yapmayan iç yüzey malzemeleri”? Bilim adamları, vücudun bağışıklık hücrelerindeki kültür testlerinde kullandıkları maliyet etkin hücre kültür testini kullanmak suretiyle, iç yüzey malzemelerin alerji potansiyelleri hakkındaki sorulara cevap veriyor.
