Home / Genel / İnovasyon ve sürdürülebilirlik sanatının üstadı:Oerlikon Textile

İnovasyon ve sürdürülebilirlik sanatının üstadı:Oerlikon Textile

Linkedin

Yusuf OKÇU – Remscheid – Almanya

İplik eğirme makinelerinde dünya pazar lideri Oerlikon, ITMA Barcelona’dan tamamen memnun ayrıldı. Sadece tekstil makinelerinin değil, fakat aynı zamanda tahrik, ince film, kaplama ve ileri nanoteknolojide de yenilikçi endüstriyel çözümlerin ve ileri teknolojilerin en büyük tedarikçisi olan Oerlikon, 100 yılın üzerinde bir gelenekten gelen bir İsviçre firması. 38’in üzerinde ülkede, 150’yi aşan konumlarıyla, 17,000’nin üzerindeki işçisiyle, tekstil endüstrinin en büyük küresel oyuncusu pozisyonunu çoktan eline geçirmiş durumda..

 

Çoğu alanlarda, kurumun çalışan işletmeleri, kendileriyle ilgili küresel pazarlarda ya birinci, ya da ikinci sıradaki konumlarını koruyor. Sürdürülebilirlik programı e-save’yi 2004 yılında oluşturan şirket, bu yıldan itibaren tüm makinelerinde bu felsefeye bağlı kalarak inovasyon gerçekleştirdi. Oerlikon, bugün sürdürülebilirlik konusunda sadece bir pazar lideri değil, fakat aynı zamanda bir fikir lideri.

 

Oerlikon Textile GmbH & Co. KG, Pazarlama ve Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı, Andre Wissenberg, ITMA, Oerlikon’un Türk pazarındaki konumu, 2012 beklentileri, firmanın sürdürülebilirlik noktasındaki liderlikleri ve tekstil endüstrisinin nasıl daha rekabetçi bir konuma geleceğine dair Tekstil & Teknik Dergisi’ne özel değerlendirmelerde bulundu. Wissenberg, tekstil endüstrisini çelik, metal ve dayanıklı tüketim malları endüstrisine özel malzemeler sağlayan tüm diğer endüstrilerle rekabet edebilirbir konuma taşımak için, teknoloji liderlerine bir araya gelmelerini ve yeni bir tür “teknik tekstiller grubu” oluşturma noktasında birlikte çalışmalarını öneriyor.

 

Son ITMA Fuarını Oerlikon için kısaca değerlendirebilir misiniz? “Son ITMA’nın gerçekten mükemmel bir fuar olduğunu düşünüyorum. Barselona’ya gittiğimizde çok iyimserdik, fakat bu fuar hepimiz için çok şaşırtıcı oldu. Tüm diğer rakiplerle ve katılımcılar ile birçok görüşmemiz oldu ve hepsinin de çok şaşırdığını öğrendik. Sonuç olarak, geçtiğimiz ITMA’ya göre standımızda % 20- % 30 civarında daha fazla ziyaretçimiz oldu. Standımızda özellikle Hindistan ve Türkiye’den olmak üzere birçok müşteri ağırladık.

 

” Oerlikon Grubu’nun ITMA Barcelona’da bazı öne çıkan yeniliklerinden kısaca bahseder misiniz? “Fuarın öne çıkan ürünlerinden birini, özellikle iplik eğirme bölümünün muhtemelen “tek” öne çıkan ürününü sergiledik: Oerlikon Schlafhorst’dan Autocoro 8. Sadece yeni Open-End iplik eğirme makinemizi incelemek için, 40.000’den fazla ziyaretçi standımıza geldi. Bu makinamızın Open- End iplik eğirme teknolojisinde yaklaşık 30 yıldır görülmeyen devrim niteliğinde bir değişim olduğu konusunda herkes hemfikir.

 

Harika performans sağlayan tekli tahrik teknolojisine sahip bir Open-End İplik Eğirme Makinesi ile vitrine çıktık. Dolayısıyla rakiplerimizin de sonunda tüm iplik eğirme pazarına yönelik gerçek anlamıyla yeni bir inovasyon olduğunu kabul etmek zorunda kaldıklarını düşünüyorum. Barmag tarafında, insan yapımı elyaflar kısmında, birçok tekstüre makinesi satabiliriz. Bu makinelerden bir modeli, dünya genelinde ilk kez fuarda sergilediğimiz, yeni eAFK otomatik tekstüre makinesi idi. Fakat insan yapımı elyaflar tarafında bu yeni ürünümüz yanında POY ve FDY ipliklere yönelik lider ürünümüz WINGS Sistemi’ni de içeren çeşitli diğer makinelerimizden de sattık.

 

Bunun yanında müşterilerle önümüzdeki 3 sene içinde gerçekleştirilecek uzun vadeli projelere dair birçok görüşme gerçekleştirdik. Neumag tarafında özellikle Türkiye’den müşteriler burada gösterdiğimiz BCF Halı İpliği Makinesi S+ ile ilgilendiler. Bununla birlikte çok karmaşık makineler ve tesisler olan sentetik kesikli elyaf hatlarımız, nonwoven hatlarımız ve bir de BCF halı ipliği hatlarımızı tanıtmak için yeni bir sunum sanatı şekli olarak 3 Boyutlu Sinema “Sanal Gerçeklik”i kullandık.

 

Bu sunum bazı karmaşık tesisleri küçük bir odada görme imkânı bulan ziyaretçilerden de büyük kabul gördü ve bu çok karmaşık ürünleri müşterilere tam anlamıyla açıklayabildik. Oerlikon Saurer kısmında, özellikle halı, lastik ve kesikli elyaf işine yönelik büküm makinelerine yönelik çok büyük ilgi olduğunu gördük. Müşterilerimizin tesislerinde enerji tasarrufu gerçekleştirmelerini sağlayacak özel iyileştirmeler içeren bazı çok yenilikçi servis paketleri sunduk. Son ama bir o kadar da önemli olarak tekstil bileşenleri bölümünde 20’nin üzerinde yeni ürün gösterdik.

 

Bunun yanında fuarda çift haneli milyon Euro civarına ulaşan bazı anlaşmalar yaptık.” Oerlikon’un Türk pazarındaki konumunu değerlendirebilir misiniz? “Türk pazarını kesikli (doğal) elyaflar ve insan yapımı elyaflar şeklinde ayırmak gerekiyor. Kesikli elyaflar noktasında, Türkiye’de geçtiğimiz iki yıl süresince, 2010 ve 2011 yılları içinde, çok sağlam ring-iplik eğirme yatırımları yapıldı. Zinser Ring-İplik Eğirme Sistemlerimizle çok iyi bir yapılanmaya sahibiz ve müşterilerimize yenilikçi ve geleceğe odaklı ürünler sunuyoruz. Bununla birlikte, bu yıl Türkiye pazarında daha ziyade yeni open-end yatırımlarının gerçekleşecekmiş gibi bir görünüm var.

 

Müşterilerin bir kez daha Open-End iplik eğirme yatırımlarına yöneleceklerine dair bazı ufak göstergeler görüyoruz ve böyle bir durumda bu müşterilerin yeni Autocoro 8 Open-End İplik Eğirme Makinemizi göz önünde bulundurmaları çok önemli. Bu makine, aynı zamanda pazarların, özellikle Avrupa pazarının, gereksinimlerine çok daha hızlı bir şekilde cevap vermesi gereken daha küçük kapasiteye sahip iplik eğirme tesislerine de katkıda bulunacak. Autocoro 8 böylesi tesisler için dört dörtlük bir makine olacaktır, çünkü bu makine oldukça esnek ve piyasadaki mevcut makinelerden çok daha fazla verimliliğe sahip.

 

İnsan yapımı elyaf tarafında Türk pazarı fazla büyük değil ve yeni tesislere yönelik yatırım planları şu sıralar idare eden bir seviyede.” Oerlikon’un 2012’den beklentileri nelerdir? “Tekstil makineleri pazarı halen yüksek bir seviyede seyrediyor, fakat biz Oerlikon’un tekstil grubunda 2012 yılı içerisinde satış ve sipariş alımına yönelik yaklaşık %10 oranında bir düşüş bekliyoruz. Burada da 2012’yi insan yapımı elyaflar ve doğal elyaflar olarak iki kısım için ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor.

 

Son iki yıldakinden biraz yavaş ilerlese de, insan yapımı elyaf üretimi hala büyümeye devam ediyor. Pazarda, özellikle Asya pazarında, yüksek bir potansiyel bulunuyor. Kesikli elyaf üretiminde bir miktar düşüş olacakmış gibi gözüküyor, fakat bekleyip görmemiz gerekiyor. ITMA Barselona’da güzel göstergeler vardı ve müşteriler yeni yatırımlar hakkında konuştu. Bütün olarak değerlendirdiğimizde, 2012’nin bir kez daha üst düzeyde güzel bir yıl olacağını düşünüyorum.” Firmalar için, son ITMA fuarının ana teması da olan, sürdürülebilirlik konusunun önemi son yıllarda artmaya başladı.

 

Sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir yenilikçilik noktasında Oerlikon’un konumu nedir? “Bizim bu yönde geliştirmiş olduğumuz ürün ve felsefe e-save’dir. Bu sürdürülebilirlik programını 2004 yılında oluşturduk. Bu zaman aralığında tüm makinelerimizde bu felsefeye bağlı kalarak yenilikler yaptık ve ekonomi, ergonomi, verimlilik ve çevre yönleriyle geliştirdiğimiz tüm bu makineleri ITMA Barselona’da sergiledik.

 

Müşterilerin makineyi ilk görüşlerini takiben yaptığımız görüşmelerden gördüğümüz üzere şu anda pazarın genel etmenleri tamamen değişmiş durumda. Dört yıl önce Münih ITMA’da bize sorulan temel soru “Elde edeceğim iplik kalitesi nasıl olacak?” şeklindeydi. Bugünkü en önemli sorular, “Bu makineyle atık üretimimi azaltabilir miyim?”, “Bu makine ile enerji tasarruf edebilir miyim?”, “Daha az enerji ile daha fazla verim alabilme noktasında makinenizin üretkenliği ne kadar yüksek?” şeklinde oluyor.

 

Bizim kesinlikle bu sorulara verilecek doğru cevaplarımız vardı çünkü biz iplik eğirme, iplik büküm ve kimyasal elyaflarla birlikte tekstil makine bileşenlerini kapsayan tüm alanlarda e-save ürünlerimizi çoktan piyasaya sürmüş bulunuyoruz. Son yıllardaki felsefemiz, gelişimimiz ve Ar-Ge çalışmalarımızla bu konuda gerçekten çok iyi hazırlandığımızı düşünüyorum.

 

Sonuç olarak, pazarlama kampanyamız e-save’nin müşterilerin çok yenilikçi sürdürülebilir ürünlere yatırım yapmaları noktasında doğru çözüm olduğunu tüm tekstil endüstrisine kanıtladık. ITMA’da çeşitli dernekler de sürdürebilirlik temaları oluşturmaya çalıştı. Ne var ki bugün ITMA’ya gelen tüm ziyaretçiler arasında bir anket düzenleyecek olursak, birçok insan e-save markasını diğer aktivitelerden kesinlikle daha fazla hatırlayacaktır.

 

Sürdürülebilirlik yönünden sadece pazar lideri olmadığımızı, aynı zamanda fikir lideri olduğumuzu tekstil endüstrisine kanıtladık. Bunu ITMA’nın açılışından bir gün önce düzenlenen Dünya Tekstil Zirvesinde de kanıtladık.” Tekstil endüstrisine iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? “Ben e-save’in tüm tekstil endüstrisi için bir endüstri standardı olabileceğini düşünüyorum. Burada sorulması gereken soru bizim bu e-save markasını diğer şirketlerle paylaşmaya ne kadar istekli olduğumuzdur.

 

Bu bizim diğer rakiplerimizden ayırmaya yardımcı olan bir markamızdır. Fakat öte yandan kesinlikle e-save logosunu tüm tekstil endüstrisi için tek bir logo olarak belirlemeyi düşünebiliriz, çünkü bu tüm tekstil endüstrisinin sürdürülebilir bir geleceğe doğru bir sonraki adımı atmasına yardım edecektir. Burada bugün yapılması gereken tekstil endüstrisini, çelik, metal ve dayanıklı tüketim malları endüstrisine özel malzemeler sağlayan tüm diğer endüstrilerle rekabet edebilir bir konuma getirmektir.

 

Gelecekte, özellikle teknik tekstillerin, örneğin arabalarda ve uçakta olduğu gibi, bugün çelik veya alüminyumdan yapılan çok çeşitli materyallerin yerine geçme olasılığı bulunuyor. Bu “gelecek” ve burada tüm tekstil endüstrisi için gerçekten çok yüksek bir kâr potansiyeli var.

 

Fakat bu fikri başarıyla gerçeğe dönüştürebilmek için tüm sektörün birbiriyle ilişkilerini güçlendirmesi gerekiyor. Tekstil endüstrisindeki her bir büyük şirketin bu adımları tek başına gerçekleştirmeye çalışması mümkün değil. Bu, ancak teknoloji liderlerinin hep birlikte çalışıp, çelik ve alüminyum endüstrileri ile “mücadele edebilecek” yeni bir çeşit teknik tekstiller grubu oluşturması ile mümkün olabilir. Sonrası tüm tekstil endüstrisi için gerçek bir şans olabilir.”

About Ali Erdem

Check Also

Milyarlık Pazara ‘Teknik’ Atak

LinkedinBu yıl ‘Futuretex İstanbul’ markası adı altında İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından ...