Yapmış olduğumuz araştırmalar ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın öngörüleri, 2013 yılının geçtiğimiz yıla oranla daha verimli geçeceği yönünde.
2012 yılı için Türkiye tekstilinin canlandığı bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Satılan makinaların yerine, teknolojisi daha yüksek yeni makineler alındı.Yeni nesil makinelerin üretim maliyetlerindeki düşüş, tekstili yeniden karlı bir sektör haline getirdi. Bu nedenle piyasa aktörleri, 2013’ün de tekstil sektörü için bir atılım yılı olacağı konusunda hem fikirler. Zira gerek teknoloji, gerekse tecrübe birikimi olarak sektör artık oturmuş vaziyette. Bununla beraber 2013 büyüme performansında başlıca etken, yurt içindeki gelişmelerin yanı sıra, küresel ekonomik beklentiler ve bölgedeki siyasi gelişmelerin izleyeceği yol olacak. Bundan sonrası için beklenti, Hükümet ve ekonomi yönetiminin üretime daha fazla destek olması, yatırım ve üretim odaklı politikalara daha fazla ağırlık verilmesi yönünde. Biz de Tekstil & Teknik Dergisi olarak, Tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın 2013 yılı öngörülerini ve beklentilerini sizlerle paylaştık.
DİLMENLER MAKİNE / NİYAZİ DİLMEN
Tekstil sektörü için 2013 yılı öngörüleriniz ve beklentileriniz nelerdir?
“2010 ve 2011 yıllarında, dünya genelinde yaşanan kriz tekstil sektöründe de düşüşe neden oldu. Türk tekstilinin pazarı olan Avrupa da yaşanan ekonomik kriz ve Uzak Doğu’nun düşük fiyat politikası ülkemiz tekstili adına zor günleri beraberinde getirdi. Birçok firma küçülmeye giderken Türkiye’deki tekstil makineleri Bangladeşli, Hindistan, Endonezya ve Özbekistan gibi tekstilin parladığı ülkelere satıldı. 2011 yılı son çeyreğinden sonra Avrupa’nın krizden çıkma çabaları ve Uzak Doğu tekstili kalitesinin düşük olması, coğrafi uzaklığın uzun terminlere yol açması Türk tekstil sektörüne yukarı ivme kazandırdı.
2012 yılı için Türkiye tekstilinin canlandığı bir yıl olduğunu söyleyebiliriz, satılan makinaların yerine teknolojisi daha yüksek yeni makineler alındı.Yeni nesil makinelerin üretim maliyetlerindeki düşüş, tekstili yeniden karlı bir sektör haline getirdi. Örneğin eskiden ku-maş boyahanesinde 1 kg pamuklu kumaş için harcanan su miktarı 95-100 litre iken,yeni nesil makinelerle boyama prosesleri 40-45 litre ile yapılmaya başlandı, böylece su, enerji ve kimyasaldan ciddi tasarruflar sağlanmaya gidildi. Bahsetmiş olduğumuz bu gelişmelerle beraber 2013 yılının tekstil sektörü ve dolayısıyla tekstil makinesi üreticilerinin başarılı olduğu kadar verimli bir yıl geçireceği kanaat ve beklentisindeyiz. 2013 yılı tekstil sektöründe göreceli iyileşme ve teknoloji yenileme yatırımlarının devam edeceği bir yıl olacaktır. Rekabetin çok daha hızlandığı günümüzde, enerji tasarrufu, düşük maliyetli üretim yapabilecek yeni teknolojik makine ve ekipmanlar ile donatılmış proses makine ve ekipmanları cazibesini arttıracak ve pazarda geniş yer alacaktır. Geleneksel boya ve terbiye proseslerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, makine ve ekipman üreticisi olarak bu yılki en önemli hedefimiz olmalıdır.”
Sektörün daha verimli olabilmesi için düzenlenmesi veya yapılması gereken çalışmalar nelerdir?
“Günümüzde, Türk tekstil makineleri üreticilerinin Avrupa menseili firmalar ile teknolojik ve dizayn düzeyinde olduğu aşikar, bu bağlamda yapılması gerekenlerden biri milli yatırım algısını arttırarak Türk tekstil makine üreticilerinin sundukları olanakları ön plana çıkartmak, böylece yabancı yatırımları milli yatırımlara yönlendirmektir. Diğer bir konu ise maliyeti düşürmek adına tercih edilen ancak üretim ve bakım maliyetleri yüksek olan bununla birlikte satış sonrası zayıf, kalitesiz Uzakdoğu makinelerinin Türkiye tekstil piyasasının kalbinin attığı bölgelerde ne yazık ki büyüyerek varlığını sürdürmesidir, ithal edilecek makinelere getirilecek yüksek performans kriterleri ve bu makinelere konulacak ekstra vergi, alınacak önlemlerden bazıları olabilir.”
Pazar payını artırmak için izlenilmesi gereken yol haritası hakkında görüşlerinizi alabilir miyim?
“Türk tekstil makineleri marka bilinirliğini arttırmak ve marka imajını yükseltmek, pazar payının arttırılması ve bu bağlamda söz sahibi olunabilmesi için yapılacak çalışmaların başındadır. Bunların yapılabilmesi ülke imajı ile doğru orantılı olup, ülke imajımız ne kadar güçlü olursa,pazarda söz sahibi olmamızın önünü açacaktır.”
Ayrıca ilave etmek istediğiniz konu varsa ekleyebilirsiniz.
“Yurtdışı satışlarında vadeli satış için gerekli çalışmalar yapılıp, devlet desteği ile bu satışların garanti altına alınması yada sigortalanması sağlanmalıdır. Bir takım finansal çözümler ile müşteriye yapılan vadeden üreticinin etkilenmesini önleyerek üreticinin kendini geliştirmesine ve finansal kaygı duymadan satış ağını genişletebilmesine olanak sağlanmalıdır.”