FUTURELIGHT™ ile su geçirmez malzemelere nefes alabilirlik ve yüksek performans standartı getiren The North Face, devrim yaratan bu teknolojiyi 2019 Sonbahar / Kış koleksiyonunda Summit ve Steep koleksiyonlarında sunuyor.
The North Face, Sonbahar 2019 koleksiyonunda yer alan Summit Series™, Steep Series™ ve Flight Series™ koleksiyonlarındaki FUTURELIGHT™ mont, pantolon ve tulumlar ile outdoor giyimin geleceğini değiştiriyor. Yenilikçi “nano-spinning” teknolojisi kullanılarak geliştirilen FUTURELIGHT™, sunduğu ileri derecede nefes alabilen, su geçirmez koruma ile türünün ilk örneğini oluşturuyor.
FUTURELIGHT™ serisi, su geçirmez ekipmanlarından daha yüksek performans ve nefes alabilirlik bekleyen The North Face Atletlerinin taleplerinin değerlendirilmesi sonucunda, dağlarda doğdu. Su geçirmez ürünlerin sert, rahatsız, ağır ve hava geçirmeyen olduğu izlenimini ortadan kaldırmak için kararlılık ile hareket eden The North Face, sadece yumuşak, hafif, esnek ve konforlu olmakla kalmayıp aynı zamanda dayanıklı ve sürdürülebilir tasarıma sahip su geçirmez bir kumaş yaratmak için yıllar süren bir yolculuğa çıktı. Üç yıl boyunca süren araştırmalar, ürün geliştirme çalışmaları ve kapsamlı laboratuvar ve saha testlerinin ardından, The North Face, markanın tescilli FUTURELIGHT™ kumaşından üretilen ilk giyim ürünlerini tanıtıyor.
The North Face geleceği giydiriyor
FUTURELIGHT™ kumaşın üretilmesinde kullanılan “nano-spining” işlemi, ilk defa bir kumaşın zarına hava geçirgenliği gibi eşsiz bir özellik eklenmesine imkan verdi. İşlem ile nano düzeyde delikler açılarak genel su geçirmezlik korunurken, elde edilen gözenekli materyal sayesinde, havanın malzeme içinden geçmesine izin verilerek hiç olmadığı kadar yüksek havalandırma sağlıyor.
Bu işlem aynı zamanda The North Face tasarımcılarına, hem atletlerin hem de kullanıcıların, ortamına uyum sağlayacak şekilde, imalat süreci boyunca ağırlığı, esnekliği, nefes alabilirliği, dayanıklılığı, yapıyı ve dokuyu ayarlama becerisi kazandırıyor. Örneğin, tasarımcılar hava koşulları doğrultusunda kıyafetlerin nefes alabilirliğini artırarak ya da sert ve ıslak iklimlerde daha yüksek koruma sağlayarak, kumaşı spesifik kullanımlar için kişiselleştirebiliyorlar. Kumaş yapım ve üretiminde, bu etkenlere uyum sağlama becerisi, giyim, ekipman ve aksesuarlarda inovasyonun da sınırlarını zorluyor.
FUTURELIGHT™ lansmanı ile The North Face, aynı zamanda yeni kumaş yaratma süreci yoluyla sektör lideri sürdürülebilirlik uygulamaları sunmayı da amaçlıyor. Bu ilerlemeler, markanın yüzde 90’a varan oranlarda geri dönüştürülmüş malzemeden üç katmanlı giysiler de yaratmasına imkan veriyor.
Atletler Tarafından Test Edildi
FUTURELIGHT, markanın global atlet takımının 15 üyesi tarafından, kesintisiz olarak yaklaşık 400 gün boyunca kapsamlı testlerden geçirildi. Aralarında Himalayalar’daki Lhotse ve Everest’in de bulunduğu en yüksek zirveler ve en zorlu ortamlarda, -45 ile 15 derece arasında değişen sıcaklıklarda, kullanılarak kendini kanıtladı. The North Face takımından dağcı Jim Morrison, partneri Hilaree Nelson ile birlikte FUTURELIGHT™’ı test ederken, 2018 yılında Everest ve Cho Oyu’nun da aralarında bulunduğu üç 8000 metrelik zirveye tırmandı ve Lhotse Couloir’dan dünyanın ilk kayakla inişini gerçekleştirdi.
The North Face, atletler ve şirket içi test laboratuvarlarının ötesinde, FUTURELIGHT kumaşın sınırlarını zorlamak üzere, aralarında dünyaca ünlü güvenlik bilim kuruluşu UL’nin de bulunduğu üçüncü taraf bağımsız uzmanlar tarafından da test edildi.
Markanın bugüne kadar en çok merak uyandıran ürünü için The North Face Takım Kaptanı ve kayakçı-dağcı Hilaree Nelson, kayakçı Leanne Pelosi ve tırmanıcı Jimmy Chin ve Andres Marin’in yer aldığı fotoğraf çekimlerinin yanı sıra bir kampanya filmi de hazırlanıyor.
