Despite shrinking domestic sales, Turkish textile machinery manufacturers are strengthening their presence in global markets. In 2024, the sector reached an export value of $995 million with a 20% year-on-year increase, gaining notable momentum especially in Egypt, Russia, and South America. TEMSAD Chairman Adil Nalbant stated, “This growth has been driven by Turkish textile investors operating in Egypt and the globally competitive standing of our dyeing and finishing machinery.”
Shrinking domestic market prompts export-oriented transformation
The slowdown in Türkiye’s textile industry has inevitably impacted the textile machinery sector. As domestic sales and imports declined in 2024, companies increasingly focused on foreign markets. According to Adil Nalbant, Chairman of the Textile Machinery and Accessories Industrialists’ Association (TEMSAD), the sector’s total exports rose by 20% compared to the previous year, reaching $995 million. The strongest gains were observed in Egypt, Russia, and South American countries.
Nalbant emphasized that Turkish textile investors operating in Egypt played a pivotal role in this development, as their machinery needs were directly sourced from Türkiye. In addition, the exceptional quality and competitiveness of Turkish dyeing and finishing machinery—which accounted for 70% of total exports—further reinforced this upward trend.
Türkiye ranks among the world’s top 10 exporters
Nalbant reported that the global textile machinery market is valued at around $28 billion annually, and Türkiye holds a 3% share. With this share, Türkiye currently ranks 7th among the world’s largest exporters. This positioning reflects the sector’s expanding global reach and reputation.
The upward momentum continued into the first quarter of 2025, with exports increasing by 13% compared to the same period the previous year. Imports, on the other hand, decreased by 3%. Highlighting the importance of the U.S. market—particularly in the field of technical textiles—Nalbant noted that it remains a key opportunity for Turkish manufacturers. “We should increase our focus on the U.S. market,” he said. “At the same time, traditional target markets such as Bangladesh, Pakistan, and India continue to offer significant potential.”
However, Nalbant also warned that recent boycotts of Turkish goods in India, triggered by ongoing political tensions with Pakistan, have adversely affected exports to the region. This situation, he noted, has been a source of disappointment for some exporters.
Imports decline but remain substantial
In 2024, Türkiye’s textile machinery imports declined by 21% compared to the previous year, totaling approximately $1.5 billion. According to Nalbant, the largest import category was yarn machinery with $536 million, followed by dyeing and finishing machines at $336 million, and spare parts at $187 million. Imports of weaving machines reached $136 million, while knitting machines accounted for $134 million.
Türkiye currently holds a 7% share of global textile machinery imports. Ranking just behind the U.S., China, and India, Türkiye is the fourth-largest importer worldwide. Despite the overall decline in imports, this data shows that the domestic market still depends considerably on external supply.
Expanding export network and strategic opportunities
The data and insights shared by TEMSAD Chairman Adil Nalbant indicate that Türkiye’s textile machinery sector is progressing toward a more competitive and resilient position. With a growing focus on export-oriented strategies, the sector has earned its place in international markets through a balance of high product quality and strong cost-performance advantages.
The presence of Turkish textile investors in business-friendly countries like Egypt facilitates smoother access for Turkish machinery manufacturers in those regions. While geopolitical developments may lead to uncertainties in some markets, Türkiye’s robust manufacturing capacity and machinery quality remain key strengths that support the industry’s global ambitions.
***
Mısır’a yapılan tekstil makinesi ihracatında dikkat çekici artış
Yurt içi satışlar daralsa da, Türk tekstil makine üreticileri ihracatta güçleniyor. 2024’te yüzde 20 artışla 995 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşan sektör, özellikle Mısır, Rusya ve Güney Amerika pazarlarında etkinliğini artırıyor. TEMSAD Başkanı Adil Nalbant: “Bu yükselişte, Mısır’a yatırım yapan Türk tekstilciler ile boya apre makinelerimizin dünya çapındaki güçlü konumu belirleyici oldu.”
Daralan iç pazar, ihracat odaklı bir dönüşüm getirdi
Türkiye’de tekstil sanayisinin yaşadığı durgunluk, tekstil makineleri sektörüne de yansıdı. 2024’te yurtiçi satışlar ve ithalat düşerken, sektör firmaları rotayı dış pazarlara çevirdi. Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Nalbant, yıl boyunca ihracatın bir önceki yıla kıyasla %20 artarak 995 milyon dolara ulaştığını açıkladı. Bu büyümenin arkasında, özellikle Mısır, Rusya ve Güney Amerika ülkelerine yönelik yoğun ihracat faaliyetleri yer aldı.
Nalbant’a göre Mısır’a yapılan ihracatta öne çıkan unsur, Türk tekstilcilerin bu ülkeye yaptığı yatırılar sayesinde ihtiyaç duydukları makineleri doğrudan Türkiye’den tedarik etmeleri oldu. Ayrıca boya apre makinesi üreticilerinin sunduğu kalite ve rekabet gücü de, toplam ihracatın %70’ini oluşturan bu ürün grubunun başarısını perçinledi.
Dünya sıralamasında ilk 10’dayız
Adil Nalbant, dünya genelindeki tekstil makinesi ihracatının yıllık ortalama 28 milyar dolar seviyesinde olduğunu, Türkiye’nin bu pazardan %3 pay aldığını belirtti. Türkiye’nin ihracatçı ülkeler sıralamasında 7. sırada yer aldığına dikkat çeken Nalbant, bu başarının sektörün küresel düzeyde geldiği konumu yansıttığını ifade etti.
2025’in ilk üç ayında da ihracattaki ivmenin sürdüğünü aktaran Nalbant, bu dönemde %13’lük bir artış kaydedildiğini, aynı süreçte ithalatın ise %3 azaldığını vurguladı. Amerika Birleşik Devletleri’nin özellikle teknik tekstil üretimindeki ağırlığı sayesinde Türk üreticileri için önemli bir fırsat pazarı olduğunu söyleyen Nalbant, “ABD’ye daha fazla odaklanmalıyız. Bununla birlikte Bangladeş, Pakistan ve Hindistan gibi geleneksel hedef pazarlarımızdaki potansiyel hâlâ güçlü” dedi.
Ancak Nalbant, son dönemde Hindistan’da Türk mallarına yönelik başlatılan boykotların, bu ülkeye yönelik ihracatı sekteye uğrattığını belirtti. Boykotların ardında Hindistan–Pakistan arasındaki siyasi gerilimlerin etkili olduğunu belirten Nalbant, bu durumun bazı ihracatçılar açısından hayal kırıklığı oluşturduğunu dile getirdi.
İthalat azaldı, ancak hâlâ yüksek seviyede
2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin tekstil makinesi ithalatı bir önceki yıla göre %21 azalarak 1,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Adil Nalbant, ithalat kalemleri içinde 536 milyon dolar ile iplik makinelerinin ilk sırada yer aldığını, onu 336 milyon dolarlık boya apre makineleri ve 187 milyon dolarlık yedek parçaların izlediğini açıkladı. Dokuma makineleri ithalatı 136 milyon dolara ulaşırken, örme makinelerinde bu rakam 134 milyon dolarda kaldı.
Türkiye’nin dünya tekstil makinesi ithalatındaki payı %7 seviyesinde. Bu alanda en çok ithalat yapan ülkeler arasında Türkiye, ABD, Çin ve Hindistan’ın ardından 4. sırada yer alıyor. Bu tablo, iç pazardaki daralmaya rağmen dış tedarike olan ihtiyacın sürdüğünü gösteriyor.
Genişleyen ihracat ağı ve stratejik fırsatlar
TEMSAD Başkanı Adil Nalbant’ın verdiği bilgiler, Türkiye’nin tekstil makineleri sektöründe daha güçlü bir konum elde ettiğini gösteriyor. İç pazardaki daralma karşısında ihracat ağırlıklı stratejilerle ilerleyen sektör, hem ürün kalitesi hem de fiyat-performans avantajı sayesinde yurtdışı pazarlarda önemli bir yer edindi.
Mısır gibi yatırım dostu ülkelerdeki Türk tekstilcilerin mevcudiyeti, makinelerimizin bu pazarlarda daha kolay kabul görmesini sağlıyor. Öte yandan küresel konjonktürde yaşanan siyasi gelişmeler, kimi pazarlarda belirsizlikleri artırsa da, Türkiye’nin üretim kapasitesi ve makine kalitesi sektörün önünü açık tutuyor.