Home / Güncel / Türkiye bir tekstil ülkesidir ve öyle kalacaktır

Türkiye bir tekstil ülkesidir ve öyle kalacaktır

Linkedin

2015 yılında, 4 yılda bir Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde yapılan ve dünyanın en büyük tekstil makine fuarı olan ITMA 2015 Fuarı düzenlenecek. Kasım ayında İtalya’nın Milano şehrinde yapılacak olan ITMA 2015’te, 7500 m2 alan ve 125 katılımcı ile 3. En büyük katılımcı ülke konumundayız. Bizden daha az katılımcısı olan ülkelerin makine üreticileri, bizden daha fazla ihracat gerçekleştiriyorlar. Bunun en önemli sebebi de, ölçek faktörü ve teknoloji farklarıdır.

Türk tekstil makine üreticileri, daha karmaşık olan dokuma ve iplik makinelerini üretememektedirler. Bunun için doğru planlamalar yapılmalı, yabancı makinelerin kullanımı azaltılmalı, yerli makinelerin geliştirilmesi ve tercih edilmesi teşvik edilmelidir. 2011 yılında İspanya/ Barselona’da düzenlenen ITMA 2011 Fuarı’nda Türk tekstil makine üreticileri en büyük satışı, Türk tekstil üreticilerine gerçekleştirmişlerdir; ITMA 2015 Fuarı’nda da böyle olacak gibi görünmektedir.

Türkiye bir tekstil ülkesidir ve olmaya da devam edecektir. Bu nedenle tekstil makinelerine yatırım yapılmaktadır ve yapılacaktır. Türk tekstil sektörünün, dışa bağımlı ve fason üretici görüntüsünden kurtarılması gerekmektedir. Bunun için de, üretimde kullanılan tüm teknolojilerin geliştirilmesi ve üretilmesi yani kendi kaynaklarımızın doğru kullanılması zorunludur.

2014 yılı kapasite kullanımı %75, ihracat 157,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. 500 milyar dolar ihracat hedefimize ulaşmamız için bugünkü sanayi yatırımı 2,5-3 kat arttırılmalıdır. Sanayi demek, üretim demektir yani makine ve teknoloji demektir. Basit bir takım tezgahında ve en önemli ihracat kaynağı olan tekstil sektöründe kullanılan makinelerde bile dışarıya bu kadar bağımlıyken, sanayimizin daha ileriye gitmesi mümkün görünmemektedir.

Makine ihracatımızı geliştirmemiz için devlet desteği gerekmektedir
Enerjiden sonra 2. büyük ithalat kalemimiz olan makine sanayisi için her yıl 30 milyar dolar parayı ithalata ödüyoruz. Makine ithalatı yaptığımız ülkeler, Türkiye’de bizden çok daha avantajlı konumdadırlar. Bu firmaların ülkelerinden aldıkları destekler, finansmanları, bağlantıları çok daha güçlü durumdadır. Bizlerin yaşadığı sıkıntıları yaşamadıkları için çok rahatlıkla makinelerini bize satabilmektedirler. Bizim yöneticilerimiz ise ithalattan aldıkları vergileri avantaj gören bir zihniyetle, kendi üreticisini ikinci plana atmakla kalmamış; üretimi zorlaştırarak, ağır istihdam koşullarıyla ve diğer yaptırımlarla adeta cezalandırmıştır. 8-10 yıl döviz kurunun düşük tutulması, ülkemizin ithalat cenneti, toplumumuzun tüketim toplumu olmasına neden olmuştur.

2014 yılı tekstil makine sektörü için ihracatta rekor yılı oldu. 2013 yılında 328 milyon dolar olan ihracatımız, 2014 yılında %10 artarak 360 milyon dolara yükseldi. Ancak 2 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiğimiz için dünyadaki en büyük 3. ithalatçı ülke olduk. Daha önce 3. makine ithalatçısı konumunda olan Hindistan’a baktığımızda, son 2 yılda makine üretimlerini geliştirdiklerini, sadece kendi ülkelerinde değil, Türkiye’de ve dünyada da çok başarılı satışlar gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Bunda en büyük etken, Hindistan’ın yöneticilerinin başarılı ve doğru politikalarıdır. Hindistan’da Tekstil Bakanlığı vardır, bizim gibi dünya tekstil sektöründe başarısını ispatlamış bir ülkede henüz bu bakanlık oluşturulmamıştır. Sadece tekstil makineleri üretiminde değil, diğer sanayilerde de Hindistan, parlayan bir yıldızdır ve bunun sonucunda Mars’a araç gönderen 2. ülke konumuna gelmiştir. Çin’in gelişiminde söz etmeye hiç gerek yok, 1993 yılında 3 milyar dolar olan makine sanayi, bugün 375 dolara yükselmiştir. Bu örneklere baktığımızda, yapılacak işin çok basit olduğunu görüyoruz; devletin bize sahip çıkması ve destek olması gerekmektedir. Çünkü Türk makine üreticilerinde istek ve azim vardır; bu doğrultuda gerisi teferruattır.

Makine sanayisi demek, geleceğimiz demektir…
Makine sanayisi demek; ülkenin savunması, güçlü olması, kimseye muhtaç olmaması, itibarlı bir ülke olması demektir. İtibar ise başkasının yaptığını para ile satın almak değildir, onu yapabilecek yeteneğe ve güce sahip olmaktır.

2014 yılında dünyada yaşanan gerçekler bunu açıkça göstermektedir. Ortadoğu’da ve bölgemizdeki bağımlı devletler, güçlü devletlerin oyuncağı olduğu için hala yüz binlerce insan ölmekte, evlerinden ve yurtlarından sürülmekte, zulüm görmektedirler. 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana geçen yüz yıldır bölge, kanayan bir yaradır. Diğer taraftan Rusya’ya baktığımızda Kırım’ı işgal etti, Ukrayna’nın doğusunu karıştırdı ve batıyı tehdit ediyor. Bunları yaparken Rusya; Savunma Sanayisine ve Kızıl Ordu’ya, nükleer gücüne, uzay sanayisine, hatta Türk devletlerinin öz malı olan petrolüne ve doğalgazına güveniyor.

Bu kadar karmaşanın tam ortasında olan biz ne yapıyoruz? Güney sınırlarımızı korumak için Almanya, Hollanda, A.B.D.’den patriot füzeleri kiralıyoruz. Bu silahlar bize satılmıyor, ödünç verilmiyor, destek gönderilmiyor; kendi paramızla kiralıyoruz… Burada yeniden aynı konunun altını çizmek istiyorum: makine sanayisi olmadan ülke savunması olmaz! Makine sanayisi olmadan; tekstil olmaz, otomotiv olmaz, ihracat artışı olmaz, ithalatta azalma olmaz, ekonomik ve ticari gelişme olmaz, itibar olmaz, en önemlisi geleceğimiz olmaz…

Saygılarımla,

Adil Nalbant

Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

About img

Check Also

Kardem Tekstil moda devleri için Mimaki TS55-1800 ile üretim yapıyor

LinkedinDünyaca ünlü markalara konfeksiyon üretimi yapan Kardem Tekstil, dijital baskı avantajlarına Mimaki’nin fiyat/performans odaklı TS55-1800 ...